Hayat hep bir mücadele değil mi? Sırtımıza kendimizden de ağır yükleri alıp yokuş yukarı çıkmak gibi adeta. Çıkabiliyor muyuz peki ? Hedefe her defasında baktığımızda bir o kadar uzakmış gibi gözükmesi normal mi ? Eğimi hesaba katmıyoruz değil mi hiçbir zaman ? Başta yükleri tam sırtımıza yüklemeden yokuşun altında ne olacak ki ben bu yokuşu bir koşuda çıkarım diye küçümseyişlerimizin üzerine, sırtımıza yükü bindirip aslında onun o kadar kolay olmadığını görüyoruz. Hayallerde kolay hemen her şey ulaşılabilir gibi olsa da gerçekte o yola yolculuğa çıktığında, o yolun getireceği zorlukları ancak tecrübelerimizle görebiliyoruz ne yazık ki. Malesef çıktığımız yolculuğun haritası verilmiyor elimize, biz kendimiz yolda çiziyoruz o haritanın en orjinal halini. Siz de yapıyorsunuzdur belki ben oldukça yapıyorum planlar, programlar, şu şöyle olsa, bu böyle olsa işte tamam hıh şimdi anca böyle olur gibisinden iç muhakeme. Okey yaptık tüm bu iç muhakemeyi ya sonrası sonrası cidden öyle mi ilerliyor süreç. Süreç tam aklımdakinin aynısını diyebilen var mı cidden ? Ben 27 yaşındayım ve henüz böyle bir şey bana olmadı. Yola çıkarken düşündüklerimle , yolda başıma gelenler, yolda kararlarımı değiştirmelerim ve sonucun bambaşka olduğunu gördüm ben hep. Bunları yaşadım. Bana başta söyleselerdi şuan olduğum noktayı güler geçerdim, yok artık imkansız hayallerimde bile yok derdim. Şuan mesela ne diyorum biliyor musunuz belki de beni hayallerime götürecek o yolda bu süreci yaşayıp, bu süreçten sağ salim kurtulmam gerektiğini ve kurtulduktan sonra evet işte belki de o zaman hayallerime ulaşacağımı düşünüyorum. Bu yaşadıklarım hayallerime ulaşmamın birer parçaları ben bu parçaları sevsem de sevmesem de bu parçaları kabullenmek zorundaymışım gibi hissediyorum. Bazen zor geliyor yalan değil , kaldıramıyorum, yapamıyorum, güçsüzleşiyorum. Mesela bu aralar mental sağlığımın çokta iyi olmadığı ,dibe dibe gittiğimi düşündüğüm zamanlardayım. Pollyanna gibi burda çok isterdim dibi görmenin de kötü olmadığını aksine bizi güçlendirdiğini. Ancak artık böyle bakmıyorum durumlara malesef ki. Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var bazen ne kadar çabalarsan çabala sana hakettiğin değerin verilmediği, sana senin çabana layık davranılmadığı. Ben demiyorum ki el üstünde tutulayım , yere göğe sığdırmasınlar beni. Bunları demiyorum yalnızca tek beklentim saygı hepsi bu. Yapılanları görmeyecek kadar insanlar körleşmeye başladığında ve sen onları yaparak her şeye alıştırdığında, işte o zaman hep yapıyor olduğun için zaten zorunluluklarını, sorumluluklarını arttırman ve fazlasını bir gün veremesen aşağılanman, küçük düşürülmen ve birçok çirkin davranışa maruz kalman. Benim hayallerimde yalnızca huzur var artık, huzura bile çabalamada ulaşacağımı biliyor olmam her ne kadar içimi parçalasa da en azından huzur için buna değer diye düşünüyorum. Tabi huzur kavramında tam olarak beklentin ne neyi huzur diye tanımlıyorsun diye sorarsanız eğer hemen söyleyeyim. Ben sessiz sakince işimi yapabildiğim, saygı değer gördüğüm işlere imza atabileceğim, içsel olarak güvende hissettiğim ve akşam evime gittiğimde koltuğuma oturduğumda bir kadeh şarabımı içip rahatlayabildiğim , sevdiklerimle mutlu bir hayatım olsun istiyorum. Bunlar benim huzurum için yeterli şeyler. Fazlasında gözüm yok. Sorunlarımı çözerek ilerleyebildiğim, başkaları için değil de kendim için bişeyler yapabildiğim bir hayat istiyorum yalnızca. Olur mu dersiniz ?
Çaba
Güncelleme tarihi: 11 Oca 2023
Comments